Yaşamakta direttiğimden mezarlardan özür dilerim,

Özür dilerim izmlerden, ben sizin bayrağınızı taşımam

Yollarınız dar, yollarınız taşlı ve kısa

Hiçbir efendinin vaadi umut vermiyor, özür dilerim

 

Gerçeği korkaklardan başkası saklamaz

Asil yalanı ahmakların işidir, Platon’dan özür dilerim

Var olmamak haklı kavgalardan onurlu değildir

Ve bazen kayıplar da iyidir, Benatar’dan özür dilerim

 

Üstüme yürüyen dünyayla tek başıma savaşamam

-Stoacılar mantıklı olmadı hiçbir zaman-

Hayata ve gerçeğe dair soruları biz uydurduk

Anlamlı ve ihtişamlı cevaplardan özür dilerim

 

Gökte bizim için yapılmış harikulade planlar yok

Yalnız ve noksanız, avunmalarınızdan özür dilerim

Adil, merhametli, sevgi dolu bir tanrıdan daha olası

Dünyanın öküzün boynuzunda olması

Bakire huri rüyalarınızdan özür dilerim

 

-rabbinizden daha iyi insanlar tanıyorum, özür dilerim-

 

Yaşamak bir orman gibi kardeşçesine olmayacak hiçbir zaman

Motorları maviliklere süremeyiz, mavileri yakacaklar

Yeryüzünün bütün savaşlarını kötüler kazanacak

-Çünkü iyiler için savaşın kendisi kayıptır-

Aydınlık bazen Sivas’ta bir otelde, bazen darağaçlarında yanacak

Güneşin alev aldığı tek yer memleketimdir

Güzel günlere türküler yazanlardan özür dilerim

 

İyilerin tacı olmaz, hükmetmenin kuralı bencilliktir

İyiler saraylarda yaşamadı hiçbir zaman, padişahımızdan özür dilerim

Parayı ve koltuğu ve altınları sevmek

                               

 -insanların yüzlercesi açlıktan kırılırken-


Gözlerini kapatmak yani, senin değil diye yokluğa

Milletle işi kalmamış vekillerin işidir

Güzel ülkemin yüzde kırkından

Bir de oy kullanan ölülerden özür dilerim

 

Yazmak, vicdanını rahatlatmaktan başka işe yaramaz

Sen şiir yazdın diye de dünya daha iyi bir yer olmaz

Faydasız ve cahilsin, varlığın mühim değil

Ömrünce bir şey olmaya çalışan kendimden özür dilerim