duruyor içimde o is, eski yerinde kalbin
ve öylesine pis, sanırsın
yüz yıl yıkasan geçmeyecek
bugün öleceğim bu duvarlar ardında
kimse bilmeyecek
yakışmaz bana kafatasımın içindekiler
şimdi niye yakışsın?
tutuyorum kendimi, sakın alışmasın.
zira bir şeyler bu kadar iyiyse
bu aslında bir fırtınanın başlangıcı
kim bilir
bu aynada gördüğüm
aynı adamın kaçıncı yansıması?
hem de güz bir hüsnü getirmişken bağrında
neden yıkılmıyor eskilerin büstü aklımda?
duruyor akan rimelleri yastıkta
dudakların izleriyse bardakta
bu ihtirasın nedenini aramalı mıyım kasıklarında
yoksa bakmalı mıyım kalbimin odacıklarına?
yorgunum,
yahut mutlu olmadığımdan değil
mutluyum aslında
ucuz bir tuzağa kaptırmış misali kendimi
ve koyuvermişim kendimi akıntıya
hangi taşlara vuracaksa bu dalgalar
vursun diyorum
çünkü güneş doğdukça ben
deliriyorum.
Reyhan Polat
2021-01-31T02:18:48+03:00Duraklatan çok hos dizeler vardı, ben beğendim. Ama Esra ablaya katılıyorum, kafiye kaygısı var gibi duruyor, öyle hissettirdi bazı yerler. Kaleminize sağlık. :)
Aylin Balcı Çevik
2021-01-31T00:42:55+03:00“Çünkü güneş doğdukça ben deliriyorum.” Ne güzel demişsiniz...