Bir yazgıyla ellerim kelepçelenmiş

Suratında beni hüzne boğan serinlik

Ellerimde buzlar, gözlerimde çiğlik


Kilitleniyor duvarlar üzerime üzerime

Tanıyamadan, dindiremeden merakımı

İzah edememişken daha içimdekileri

Gözlerinde yansımamı dahi görememişken


Zorunlu mahallimiz harici,

sakin ve huzurlu sessizliğimizde

Yan yana boğulmamışken seninle


Bu hızlı bitişin tarihini yazmak istemiyorum

Altına imzamı veya noktamı koymuyorum

Çünkü vedaları ve sonları sevmem

Hüzün yağmurları boşalır yoksa yüreğime


Bilmediğim sokaklarda avare

Pusulasız sığ ve açık denizlerde

Kaybolacağım, kaybolacağım işte!


Gül yaprakları, eski yazılar ve de anılarım

Özgürlüğü bekliyor aciz varlıklarım

Müsvedde dolu ahşap kutum eskiyor

Yakarıyor üzgün eşyalarım


Çoğu günler de umutsuzluğu kucaklıyorum

Sinirli bakışlar atıyorum etrafa, insanlara

Ruhum zorlanıyor bu meçhul durumuma


Yine de sesler arasında ayırt ediyorum aksini

Kulaklarım bir değil yüz duyuyor

Sanıyorum ki farklı, afili bir havam var

Olağan halimden daha dik ve daha güçlüyüm


Kanım dahi çok asil hissetmiş kendini

Sonra gözlerim yine karanlık şehirlere dalıyor

Diyar diyar acıyı arıyorlar, kaybetmiş gibi


Biliyor musun? Tüm bunlar yaşanırken,

sürekli düşünme halindeyim aslında

Düşlemek öyle güzel ki seni

Bir gerçeklikten rüyaya daldırıyor beni