"düş büyük kötülük
düş kurmaksa gereksizdir"
diye yazmış Mayakovski
özgür olabilenler için doğru belki
ve herşeyi doğrudan yaşayabilenler için
ama tutsaksan
kilitler duvarlar içinde
ayağını uzattığında parmaklık
elini uzattığında soğuk duvarsa
dört adım voltalık dört yanın
bir de kıyamet sevdalıysan üstelik
büyük umutlara, büyük kavgalara da vurgunsan
ve koca bir özlemse içini cehennem gibi kavuran
ve yetmezmiş gibi bir de üstüne üstlük şairsen eğer
arasıra da olsa düşlerin sıcak kafesi olmadan
nasıl geçer soğuk, yalnız kaybana geceler
ve büyük umutlu düşler olmasa nasıl geçer
daracık mekanlı, tutsak durgun günler
demek ki en azından
bizim için değil o dizeleri Mayakovski'nin
ve istenmez mi hiç
gerçeğin herşeye yettiği düşsüz bir ülkede
kolların uykusunda uyanmak
yani düşlersiz olsak
yani sırf yaşasak en canlı yerinden
düşlerde yaşamaya cezalanmasak
istenmez mi
ama kendimizden çok sevdik ülkeyi ve halkı biz
büyük umutlar, büyük sevdalar koyduk yüreğimize
ve biliyorduk "düşlerin cezasını örttüler üzerimize"
ihtiyarlamadan üstelik, şu genç yaşımızda
varsın olsun be tüm sevdiklerim
tüm özlediklerim varsın böyle olsun
düşlerde yaşamaya cezalandıysak ne çıkar
bizim
genç, diri, gül gülistan
yaşamın imbiğinden süzülen düşlerimiz var
yaşamak kadar çıplak
yaşamak kadar canlı
yaşamak kadar
varsın olsun be dostlarım, sevdiklerim, özlediklerim
varsın
böyle olsun
ne çıkar
Düşler / Ersin Ergün
Yayınlandı
Ömercan Çayır
2024-10-31T23:39:57+03:00Sahaflar Çarşısı'ndan ikinci el bir şiir kitabını almıştım, kendisini öyle tanıdım hocam. Ve bu rastlantıdan ben de memnun kaldım.
umutulas
2024-10-29T22:18:02+03:00Zamanında müzik, internetten değil, kasetten dinlenirdi. Ve çoğu kasette, şarkıların söz ve müziklerinin kime ait olduğu, enstrümanları kimin çaldığı da yazardı. Ersin Ergün'ü de Ahmet Kaya vasıtasıyla tanımıştık. Şiir kitapları elden ele dolaşırdı. Elbette o dönemin duyarlılığı farklıydı. Senin bu şaire ulaşman çok değerli Ömercan.