duymamam gereken her ne varsa

ilk senden duyuyorum,

söylenmemesi gereken, hatırlanmaması

ve dibinde yaraları açmaması gereken hatıraları

şimdi yine ilk senden vuruluyorum.

düşünmeye mecalimizin kalmadığı o an

aramızda zamanın önemsizliğinden

kaynaklanan ayrışımlar yapıyorsun,

ayrılık adı altında;

daha da uzağa gide gide

bile isteye, sokaklara sere serpe...

içinde bir tutam öfke,

kalbinde sakladığın sessiz kelimelerle

nereye gidiyorsun, kime?

öğreniyorum, seviniyorum

heyecansız da olsa özlüyorum.

sızısı, ağrısı şimdi inan hangisi

ben de ayırt edemiyorum.


düzensiz çekimlerim uykularıma mal oluyor,

yüklem acı geliyor, özne sınıyor

üzerine yazılsa bile cümlelerimin

ben bir kalp üzüyorum,

bir de göz gezdiriyorum

geçtiğin caddelerde.

ismin olmadığı yerde, bir çizik atıyorum.

saklaması zordan değil,

hatırlaması hiç umulmasın diye.

zamanla alakası olmadığını öğreneceksin,

seni unutamayışımı

ve kutladığın bilmem kaçıncı yılınızı

hâla yazsan bile pastana umut meleği adını

geçmeyeceğim evinin önünden,

bilmeyeceğim sözlerinden

Ve hissetmeyeceğim ellerinden.

ki tutuyorsun onun sevgisinden.

düşme.