ihtiyar heyula seni zincire vurmuş

suratına salt sapkınlığını kusmuş

duygundan değil arzundan beslenmiş

esasında tezatlıktan sana kaftan biçmiş

olana dek beyhude hazlara müptela

dönmüş durmuş olmuş başına bela


bir rüya gördüm

bil ki hayale düştüm

kararmıştı yüzün yüzüme

bakışa bakışa

yakışmıştı sakalın sakalıma

karışa karışa

dolaşırken sen

devranın patikalarında

tutarken ben elinden

yem olma diye haydut kurda


dinle beni

gün ağarıncaya dek kollarım

neşeni

dilaverin olur, sımsıkı sararım

seni

yüzünü ağartır, sımsıcak tutarım

çehreni

seni yarar, sevgiyle doldururum

içini


uyanmadan önce söyle

eder misin maziden tövbe