melankolik
@eflatonik
not defterimden
ortaya karışık
https://www.instagram.com/issizdergi
bakıyor masadaki herkes bize,
lâkin kimse bizi görmezcesine.
sessizlik;
bıçak kadar keskin.
bir çatalın ucunda dengede duran,
ellerimizde un ufak...
Gökyüzü turuncu bir hüzünle batıyordu. Güne eş, yere doğru eğilirken bir daha yükselmemeye yemin etmiş gibiydi. Ufukta beliren solgun çizgiler, bir yüzün don...
Ben kumaş bir ceket,
Sen, üstümde çay lekesi.
sözlerimiz, aramızda siper:
kırılganlıktan çatlamış birer parça.
avuçlarımda çözülmüş boşluk;
kayıp ...
Talih, ters bir terazide
bozuk bir ritimle sallanıyor;
bir kanat,
hikâyenin uçsuz, kan revan sayfası.
Gökyüzünde gözler;
siyah bir çukur aynası,
...
Şişeyi üçüncü kez dudaklarına götürdüğünde fark etti: Bu şarap kırmızı değil, koyulaşmış bir akşamın damlasıydı. Ekşi ve sert bir tonda, ağzında bir nehir gi...
Kuşlar.
Özgürlüğün bir melodi gibi ezberlenebileceği yanılsamasını taşıyan, kanatlarının ucu yaralı, yorgun yaratıklar. Her çırpış kanatlarını, gökyüzüne ya...
çimenlere oturdu:
kollarında bir ağırlık—
durgun, titrek.
rüzgâr sustuğu sıra
onu gördü:
zamanın dokunmadığı,
beyaz figürü.
ufukta...
Bir Ankara evinde, sen ve ben.
Nemli duvarlar nefes alıyordu, ikimizin aksine. Yalnızlık, sessiz bir misafir gibi aramıza çökmüş, konuşmuyordu; lâkin her şe...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok