Ben kumaş bir ceket,  

Sen, üstümde çay lekesi.  

sözlerimiz, aramızda siper:

kırılganlıktan çatlamış birer parça.  

avuçlarımda çözülmüş boşluk;

kayıp bir harf, eksik bir dua.  


kapını çaldığım gece yarısı,  

yıldızların düşerken sönüşü,

kaldığımız şarkının ortası.  

bir plağın dönüp duruşu,  

melodisi uçurumun kenarında. 

her notası fısıltı,  

her yankısı ağıt.  


Beni şimdi sev 

çünkü yarın,

silüetinden uzanır,

Bizi çevirir sessiz harflere,  

karanlığın yazdığı

bir unutulmuş hikâyeye. 

adımlarımızı,  

yalnız gölgelerin hatırladığı

bir anlamsız hayale.  


kalbim bir kuyu,  

dibinde Sen—  

ve bir akis,  

hiç durmadan düşen.  

bir kuyu,  

karanlığın kendi soluğunu dinlediği,  

 ‎ ‎ ‎ ‎  ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎  ‎ ‎kendini boğduğu.

Beni şimdi sev.  

çünkü günbatımı her seferinde,  

gecenin kalbine yeni bir kapı açar.  

 ‎ ‎ ‎ ‎  ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎  ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎  ‎ ‎‎  ‎ ‎ ‎ve her kapı,  

Bizi kendi unutuluşumuza hazırlar.