Ne yazayım sevgili günlük? Boğazımda düğümlenen hangi mutluluğumu yazmamı istersin? Yoksa bir şiir ile başımdan mı savayım dertlerimi.


Yürürüm yolu da dağlarda kaybolurum

Sözümü tutarımda yolumu dağda bulurum

Gözümü karartırım da ömrümü yakarım bu yolda.


Yürürüm bu yolu, korkmadan koşarım derinliklere

Sözümü unuturum ama yine de kaybolmam

Gözümden aldığım perde kör eder de mutlu etmez.


İste şiir yazmayı beceremiyorum, uzun uzadıya yazdığım yazılar bir zaman sonra absürt komedi hikayelere dönüşüyor fakat ben dünyaya kırgınım şuan. Az sonra kırgınlığım geçer, sâhi ben en son ne zaman... neyse günlük, uyur uyanır düzeliriz.