Özellikle son zamanlarda ‘eleştiri’ başlığı altında son derece kalp ve onur kırıcı davranışlar sergileniyor. Bunu sadece dışarıdan bir gözlemci olarak söylemeliyim ki herhangi bir konu hakkında yapılan bir yoruma çok farklı açılardan eleştiriler gelmektedir. Bu eleştirilerin bazılarının mantıklı yanları olmakla birlikte genel olarak iğneleyici ve sırf ‘muhalefet’ olma amacı taşıdığı görülmektedir. Bir konu hakkında birden çok fikir beyan edilip savunulabilir. Bu haklar bireyin en doğal hakkıdır lakin toplumumuzda iyi bir eğitim almış olsun veyahut olmasın bunu idrak edemeyen çok fazla insan var. Yapılan eleştiriler sanki o kişinin bu fikri düşünmesi hatta dile getirmiş olmasının saçmalığından ve bunu o kişinin karakteri, başarı durumu, öğrenim durumu, tanınma durumu vb. birçok durumla bağdaştırıp aşağılamasına kadar gidiyor. Bu noktada bir eleştiride bulan kişilerin kendilerini ‘her şeyin en doğrusunu bilen’ biri durumunda sanmalarından kaynaklanmaktadır. Evet, gerçekten bir konu hakkındaki bilgimizden eminsek ve bir eleştiride bulunuyorsak burada ‘üsluba’ dikkat etmemiz gerekiyor. Karakterimizden ödün verip argo kelimeler, onur kırıcı sözleri karşı tarafa söyleyerek bir eleştiri yapmak mümkün değil. Ayrıca kibar bir üslupla söylenmiş bir eleştirinin daha fazla dikkate alınacağına inanıyorum. Eleştiri yaparken bir sınırımızın olmasını gerektiğini düşünüyor ve buna dikkat etmemiz gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu şekilde hem kendimizi hem de çevremizi düzeltebiliriz. Ayrıca yapılan eleştiri de belli bir düzeyde korunur ve insanlığa faydası olur.