Uçurtmanın ilk uçuşu,
Belki de son uçuşu
Bunu şu an kim bilebilir ki?
Uçmaya hazırlanıyor.
Başına gelecekleri bilmeden,
Gökyüzüne bakıp özgürlüğüne kavuşacağı o günü bekliyor.
Başına gelecekleri bilmeden,
Güzel şeylerin hayalini kuruyor.
İnsanlar onu özgürlüğüne kavuşturuyor.
Yukarıdan öylece bakıyor.
Her şey ne kadar ufak görünüyordu gözüne...
Şimdi ne yapacaktı çaresiz,
Bir başına...
Hayal kurarken bunları hiç düşünmemişti işte
Gözüne kocaman görünen binalar, insanlar
Şimdi karınca gibi
Ne yapacaktı bundan sonra?
Rüzgâr onu nereye götürürse oraya mı savrulacak?
Yoksa kendi yolunu bulmak için plan mı yapacak?
Belki son uçuşu,
Belki son bakışı,
Belki de son kez çırpınışı...
Bilmiyor, bilememek ne kadar kötü geliyor şimdi kulağına.
Güzel şeyleri düşünüyor işte o an,
Kötü şeyleri unutmak için
O anın keyfini çıkarmak istiyor.
Yanından bir kuş geçiyor,
Öylece bakıyor.
Şimdi de uçak...
Kocaman, acımasız, savunmasız görünüyor.
Korkuyor,
Bunlar insanlardan daha korkutucu geliyor gözüne
İşte şimdi hiçbir çaresi kalmamıştı.
Rüzgâr...
Ne olur artık dur.
"Ben çok yoruldum, savurma artık beni başka yerlere... Kendi yolumu bulmak istiyorum, kendimi bulmak istiyorum. Ne olur bırak beni!"
Son çırpınışlar...
İşte şimdi
Düşüyor...
Düşüyoo...
Düşüy...
Düşü...
"Elveda güzel uçurtmam."