gece yarısı gördüm en güzel manzaraları

yıldızlar yağdı, tanrıçanın gözyaşlarıydı

ve bi öpücük kurtarır sandım

tüm o kozmik yalnızlık ve sarhoş zırvalıklarını


bile bile verilen onca yanlış karar 

cellat olup kurt payı yaptılar içimdekini

çığlıklarla öldü masumiyetim

yardım istedi kana bulanmış elleri

elbisemin eteklerini çekiştirdi

kan lekesi hala beyaz elbiseme musallat

gittiğim her yere gelir beraberimde


kaybettim

çok ani oldu

hiç beklenmedikti

ne kadar sıkı tutmaya çalışsam da

zaman bi şişe şarap gibi akıp gitti

ki köpek öldürecek kadar adiydi dudaklarıma çalınan o tat 

yine de peşinden kendimi köpek olmuş buldum

vaziyet öyle beterdi


yüzük parmağı boş bi gelin

damadın terk ettiği bi düğün

ona acımayın, hepsi kendi tercihiydi

her misafirin elinde birer içki

kimse bu manzarayı ayık kafayla çekemezdi


loş ışığın altında mayhoş yeminler

silahlar patlarken insandan siperler

anılar bedenime ait değil, anılar emanet

nereye gitti tüm o masumiyet?