Kelime dağının mabedine yaslananan
İki kuş ötüşüyor ileride
Birisi beyaz alabildiğine, yeryüzünün tüm karanlıklarını toplamış, diğeri
Gagaları sözün aşkına vuruyor boyuna
Şimdi vakit dağın vaktidir
(İki kuş üç bin senedir
Düşman duruyor birbirine)
Şehrin levhalarıyla boğuşuyorum
Üzerime uyarmalar yağmur gibi
Avuçlarımdaki çivilerin izleriyle
Ben yine aklımı çeliyorum
(Kuşun karası kana bulandı
Kuş ak idiyse doymaz kana)
-yıllar ki devrilen birbiri üzerine
dağda güneş erken batar
Ağaçların gölgesinde bir kaldırım
Başı kalabalık insanlar omuzları arası
bir karış mesafeyle oturmuş
Kuşları gerdanından yakaladım
İki kuş ile ömür süreli üç bin yıl
Eksiğim neydi oydum ben
(Kan durdu ak ve kara kuş ve ben
Kelimenin ağuşunda durulduk)