Bir yok oluşa yazılıyor adlarımız
anbean işleyen ve durmak bilmeyen
yüksek tik taklı bir saat gibi,
her saniyenin sesi var
anlamı var kendine özgü
ve anlamak onları biz ölümlüleri
aşan bir süratte
pek mümkün görünmüyor.
Anlatacaklarının sonuna gelmiş,
yirmi yıllık gevezeliğin sonu,
şimdi yeni sesler öğrenmesi gerekecek,
bir eşiğin berisinde.
Aşılıyoruz bir gece yarısı,
bir bira bir sigara gündüz düşünü görene,
evrenin sonsuzluğundan
kendine pay biçene anlattım seni
hiç sönmeyecek bir ateş sandı göğsündeki kalbi.
Ve sonra yabancının selamı
ayaküstü bir sohbet anı
tasavvura sığmayacak bir cümlenin sarf edilişi
ve uyanış.
Her düşü berbat eden,
kâbusların sihirli anahtarı olan,
uyanış,
hepsi bir düştü,
geçti.