"İşte yine Oradayız, bütün sakinliğimizle bekliyoruz, olacak olan neyse olacak, ve ben tüm bunların arasında neyim? Bir su damlası, toz zerresi, kendi başıma değiştiremem hiçbir şeyi, lakin kendimi değiştirirsem? Kendime bütünüyle yeni bir kimlik icat edersem ve eğitirsem kendimi gece gündüz? Bir şeyleri değiştirebilir miyim düşüncelerimde? Düşüncelerim bir şeyleri değiştirebilir mi? Beni Kardeşlik'e davet edenlere güvenebilir miyim? Kendime bir yer bulabilir miyim şu körpe Dünya'da, henüz yeni filizlenirken çiçekler, internet yeni icat edilmişken, bir sanat eseri çıkartabilir miyim ortaya? Bunların yanıtını henüz bilmiyorum. Sanat eserine yücelik atfettiğim doğrudur, Heidegger'in sanat eserinden anladığı şey ise evet yüceydi, her şey ebediyen değişti, çünkü zincirin bir halkası vaz geçti."
Böyle yazacaktı defterine, Sodruna the X
bunları eşik başlıklı denemeler olarak kaydedecekti, "Gerçek tümel ve kapsayıcıdır, Varlığı da kapsar Hiçliği de." Belirlenmemiş Olanlar sevgilerini sunar.