En sol baştan kabuk bağlamış bir kelebek narasıyla irkilmek, benim tek denemede sol gözümde hissettiğim ucu kıvrık kirpiğimi yakalamamdan büyük.
Bir alttaki deriye geçmeye çalışan bir dövme iğnesinin larvasıyla irkilmek, benim tek denemede göz altımdaki altmış yaş çizgisinin başlangıç noktasının koordinatlarını belirlememden büyük.
Her bir nefes alışında hırıldayan alkolik bir bebek kusmuğunun harasında irkilmek, benim tek denemede nefessiz kalan bakışlarımın arka plan rengine gradyan ilişkiler kurmamdan büyük.
Babamın, annemin boynuna rüyamda taktığı inci kolyesinin kopmaya niyetli en ince noktasının haresiyle irkilmek, benim tek denemede incinen iç dünyamın nabzını bir nebze yavaşlatma kaygımdan büyük.
Boyum en fazla standartlar dahilindeki bir yetişkinin bacak boyunu geçmiyorken kurduğum senkronize düşün karesine irkilmek, benim tek denemede boyumu aşan sorumlulukların kafama düşmesinden büyük.
Üzüm bağında uzaktan fark edilebilen hüznün yarı mat kalabalığının ekşi ve kekremsi yarasıyla irkilmek, benim tek denemede yanlış yöntemlerle bağlandığım düşünce kalıplarının cenderesinde patinaj yapmamdan büyük.
İçim, benden; içimden kopanlar, içimden; içime oturanlar, içimden kopanlardan büyük.
Büyüttüm.