Sanırım bugün izlediğim, maruz kaldığım kısa filmler "en iyi cumhuriyet" reklamları, laflar, kutlamalar nedeniyle yazıyorum.


Yüz yıllık görülmesi gerekenleri "saklayan" bir yüz ve maske ile özenle seçilmiş reklamlara ve herşeye tepkiliyim bu yüzden...


Evet gerçekten Cumhuriyet...


Gerçek, laiklik, demokratik bir Cumhuriyet.


İçi boşaltılmamış, iradesi gasp edilmemiş, verilen emekler satılmamış, topraklarını, ağaçlarını, doğasını üç beş şirketin barbarlığı ile talan etmemiş bir Cumhuriyet istiyorum!


Nefretle, ayrımcılıkla, şiddetle, istismarla, işkenceyle öldürülmemiş, karanlık olmamış, adaleti, hukuku terazisi şaşmamış bir Cumhuriyet istiyorum!


Hem de çok istiyorum. Çocuklar, kadınlar, LGBTİ bireyler, ötekiler, dışlananlar, yok sayılanlar, yok edilenler, yüzleşilmeyenler ve en çokta kayıplar ve kayıp ettirilmiş yüzlerin hikayelerini görmezden gelmeyen bir Cumhuriyet...


Açlık, yoksulluk, "fıtrat ve kader" olmayan bir gelecek, gençlerin intihar etmediği, parasız, bilimsel bir eğitim hakkını ilke edinmiş bir Cumhuriyet...


Sadece bayraklara, reklamlara bir iki kısa filme indirgenmiş bir Cumhuriyet istemiyorum! İstemiyorum artık!


Bir enkazın altında ölmek, öldürülmek ve sonra katillerin aklanmadığı bir Cumhuriyet istiyorum...


Beni, bizi, geleceğimizi öldürmeyen, yok saymayan, satmayan bir Cumhuriyet...


Artık reklam görmek istemiyorum. Artık film görmek istemiyorum. Yüz yıllık bir yüzleşme istiyorum bu ülkenin başına getirilmiş tüm yıkımlarla sadece bu kadar...