Yaz sıcağından bunalmış

ve belki de

tutkuyla hazanı bekleyen

bir yaprak

ayrılıverdi dalından.


(dala mı içmeli şimdi

yaprağa mı)


yaprağın daldan düşüşüne içtim

saçlarını savurup rüzgârda

kıvrılan beliyle

salınıp durdu bir süre

her kımıltısını hissettim.

Eylüldü

herkesi ve her şeyi benzettiğim

-ve kadınım-

her anının benzediği

(şapkasını yan yatırmış bir “a”

şarabını yudumlayarak

türk dil kurumuna küfürler etti

üstelik

şapka kanunu yürürlükte henüz)

evet eylüldü, tanıdım.


https://www.kitapyurdu.com/kitap/sancilar-cinlamalar/614639.html