Baktım bir eylül birikmiş heybemde.

Eylül de Eylülmüş ha

Nasıl da dize getirdi koca bir mevsimi.

Daha dün tenimi kavuran güneş,

Bulutların ardına gizlendi ürkek bir çocuk gibi.

Şu aşınmış gökyüzünün altında ,

Ne kadar daha inanmış gibi yapacağız,

Kendimize söylediğiniz yalanlara.

Yüzümüzde o sahte gülümseme eskidiğinde,

Hangi yüzle bakacağız aynalara.

Yaşamış olmanın deliliğinden korkarken,

Hiç yaşamamış olmanın dehşeti,

Nasıl anlatılır üstüme yürüyen duvarlara.

İlkokulda önlüğümün cebinden mendili hiç eksik etmezdim ben.

Halbuki anladım .

Asıl büyüyünce ağlatıyorlarmış.

Asıl büyüyünce kanatıyorlarmış anne.

Eylül de Eylülmüş ha

Doğru düzgün katlayıp koysam.

Koca bir ömrü devirir.

Gök bile ağlayıp durdu tüm gece .

Ne hüzünlü bir vedaydı bu

Eylüle...