bu derin bir tutku değil, biliyorsun

en az benim kadar kırgınsın sen de

en az benim kadar kurbansın sen de

bu düzene.


benim kelimelerimin anlamları öldü

zaten bir anlam da aramıyorum artık

sadece yaşıyorum müzeyyen

önceden ne korkunç gelirdi bu

şimdi ne insanca geliyor.


senin avuçların bir dünyayı tutuyor

o dünya benim bedenimde atıyor

ve senin avuçların bir dünyayı başıma yıkıyor

o dünya hala bedenimde ama artık atmıyor.


birlikte anlayalım ve kabullenelim müzeyyen

bu dünya kalbimizi hep kıracak

nefesimiz hep kesilecek ama sabah da olacak

gece silahlarını indirecek ve güneş gardımız olacak

müzeyyen, bunca insan yalan söylüyor olamaz

hala hayattaysak umut var.


her insanın bir taşma noktası varmış

içimi sel bastı müzeyyen

kovalarına ihtiyacım var.