Ne büyük sevinç, aynı fotoğrafçıya
Tebessüm etmişiz seninle, aynı anda
Ne yazık fotoğrafçı farkında değil
Artık o fotoğrafta yan yanayız yalnızca.
Bu “yaşamak”tır bana göre bir ara
Fotoğrafçı için yalnızca verdiğimiz bir iki lira
Senin için ise hep üzüldüğün kısa
Sayılmayacak kadar uzunca bir geçmiş, bir yara
Şimdiyse şakağımdan yorgun terler damlıyor,
İlk defa öptüğün, hâlâ sana ait, o terk edilmiş yanağa.
Yangınlar ağaçları deviriyor, koca ağaçları deviriyor
Senden aldığım dakikalar gibi Amanoslar’da!
Öfkeli bir işçisin her vakit yüreğim ve beynim arasında
Öfkeli ve haklısın hep, saçağına sığındığımda
Karnı sırtına yapışmış bu halk gibisin sen her vakit
Ne yazık haberin yok,
Seni görüyorum dalıp dalıp ağaçlara
Seni ve ipince bedenini fotoğrafçının, yalnızca
Ne yazık farkında değilsiniz bunun
Ne yazık, değilsiniz bunun farkında!
Çerçevesiz fotoğrafta gökyüzü dağılmıyor etrafa
Hem, sınır konulamaz denize, göğe, üstündeki maviye
Durup odaklansam akıyorsun bulutla, döndükçe dünya
Bulutlar Fikret’in çocukları gibi ak, hayatım gibi kara
Fotoğraf mavi, alabildiğine kahverengi gözlerin
O gözler kaldı hatırımda, çerçevenin çok uzağında
Sanırdım ki sınır konulamaz sana ve bu aşka zamanla
Durup işçi ellerle ölmeden izlesem fotoğrafı,
Tamir edilecek bir şeyler var mutlaka orada
Burnumdaki mahzun kokun gibi dağılmasa gözlerin
Sarhoş deniz türkü söyler gibi yine arkamızda.
İş değil, sen yoksun artık o terk edilmiş fotoğrafta!
Ben, fotoğrafçı, çerçeve, sarhoş kaldık yalnızca.
Ümit İşlek
2020-12-14T22:45:06+03:00Teşekkür ederim Berat 🙏
Berat Bahşı
2020-12-12T19:19:30+03:00Çok iyi, kalemine sağlık dostum👍