Ne ki dünya? Ne ki hayaller?

Ruhum tastamam olmadıktan sonra, 

Her biri bambaşka yerlerdeler.

Yoğurmak lazım ruhu mananın mayasıyla,

Alakam yoktur benim ne ışıkla ne de onun parıltısıyla.

Ben Ahmet; yaşım genç, hislerim çok mu çok ağır

Acıları haykırmak lazım.

Ne yazık ki çevremde var hep kör ve sağır.

Pişman mıyım? Bilmiyorum.

Vakit gelip geçiyor. Farkındayım.

Zamanın ne kadar kıymetli,

Gerisin geriye dönmenin de ne kadar zararlı olduğunun

Farkındayım.

Fakat ne çare? 

Düşmüştür gözlerime perdeler,

Yalnız var karartılar, iniltiler…

Hayalmiş, ümitmiş, neşeymiş

Hepsi birer bilmece.

İnsan yokluğun mezarına giriyor,

Kafaya takıp, önemseyip, düşününce.

Bu sebeple benim var tek bir dileğim: 

Sakın ama sakın sizler bana ilişmeyin. 

Durumum vahim, farkındayım. 

Ruhum tastamam olsa, 

Sence toparlamaz mıydım?

Her şey gelip geçer. Evet!

Güzel günler mi göreceğiz?

O iş kısmet!

Fazlalıklardan kurtulmalıyım, biliyorum.

İyileşmem lazım, farkındayım.

Acı denizinde boğulmadan,

Azgın seller götürmeden,

Gök kubbe yıkılmadan,

Kendime gelmeliyim,

Farkındayım!