Fasaryalar sarmış dört bir yanımı
Sadelik zor zanaat, çünkü yaşam şatafatlı
Zapt etmişler en güvendiğim yanlarımı,
Alışılmışın dışında yol ve hancı
Kervansaraylarda bugün yas var.
Çizgisini aşmış hadsizlikler,
Size de merhaba!
İçimde gittikçe körükleniyor
Közlenmiş dürtüler içindeki nefis mücadelesi!
Bir zamanlar kalender,
Bir zamanlar büyük hayaller
İstediğim farklı, yaptığım farklı
İkiyüzlülüğüm aldı başını gidiyor
Belki de bugün hayatımın son günü,
Belki de günleri tükenmiş dünyanın vatandaşıyım.
Belki de yaşanabilecek tüm şeylerin son dakikasında,
Hayata kattığım anlamın son cümlesiyle,
Yaşanmışlıklar görerek öleceğim.
Bir tiyatro oyununda tüm tiratları harcamışçasına,
Kana kana su içer gibi hayata doyduktan sonra,
Bütün kirlerimden arınmak için yapılan duşun yere damlayan son damlası gibi
Pirüpak şekilde tövbe edip gitmek isterdim.
Şimdi ey içimdeki karmaşık duygular,
Ben bile tam betimleyemezken sizleri,
Her akşam vakti ortaya çıkarsınız.
Yüzeysel dünyadan, derin dünyaya
Akşam, tan yeri ya da ikindi
Kimdim ben?
Unuttum.
Unuttum.
Unuttum.
Berkan Aşkar
2021-06-19T16:42:35+03:00Değerli yorumunuz için teşekkür ederim
Sezin Hasgüler
2021-06-19T12:42:40+03:00Bazı tekrar eden kelimeler olmasa daha mı güçlü olurdu siiriniz diye düşündüm, kaleminize sağlık