Fasaryalar sarmış dört bir yanımı 

Sadelik zor zanaat, çünkü yaşam şatafatlı 

Zapt etmişler en güvendiğim yanlarımı,

Alışılmışın dışında yol ve hancı 

Kervansaraylarda bugün yas var. 


Çizgisini aşmış hadsizlikler, 

Size de merhaba!

İçimde gittikçe körükleniyor

Közlenmiş dürtüler içindeki nefis mücadelesi!

Bir zamanlar kalender, 

Bir zamanlar büyük hayaller

İstediğim farklı, yaptığım farklı

İkiyüzlülüğüm aldı başını gidiyor 


Belki de bugün hayatımın son günü,

Belki de günleri tükenmiş dünyanın vatandaşıyım.

Belki de yaşanabilecek tüm şeylerin son dakikasında,

Hayata kattığım anlamın son cümlesiyle, 

Yaşanmışlıklar görerek öleceğim.


Bir tiyatro oyununda tüm tiratları harcamışçasına,

Kana kana su içer gibi hayata doyduktan sonra,

Bütün kirlerimden arınmak için yapılan duşun yere damlayan son damlası gibi

Pirüpak şekilde tövbe edip gitmek isterdim.


Şimdi ey içimdeki karmaşık duygular,

Ben bile tam betimleyemezken sizleri,

Her akşam vakti ortaya çıkarsınız.

Yüzeysel dünyadan, derin dünyaya 

Akşam, tan yeri ya da ikindi 

Kimdim ben?

Unuttum.

Unuttum.

Unuttum.