Hava soğuk, insanlar gibi. 

Ayaz geceye karışıyor duygularım. İçim üşüyor, tıpkı bu satırları öpen parmaklarım gibi. Bir feryat yankılanıyor uzaklarda. Duyuyor musun? Uzaklarda bir yerlerde, neresi, tam olarak kestiremiyorum. Sesi çok tanıdık. Melodi sanki. Yalnızlığı anlatıyor. Derinlerde bir acı var. Usul usul sokuluyor göğsüme. Duyumsuyor musun can çekişlerimi? Hep bu saatlerde nüksediyor. Hep bu saatlerde çığlık çığlığa... Bilmiyorum. Şu göğüs kafesimin altındaki kas parçası acı veriyor her geçen gün.


Neden bu kadar yorgunum? Bi' nedeni yok. En azından buradakilerin anlayacağı dilden yok. İçimde kopup giden bir şeyler var. Tane tane dökülüyor. Yoksa içim de mi uymuş sonbahara? O yüzden mi yaprak misali döküyorum duygularımı kağıda?


Üşüyorum.

Hava soğuk, insanlar gibi. Dudaklarım titriyor kelimesizlikten. Derdini anlatamayan lâl misali, gözlerine baksam duyar mısın ruhumun derinliklerinden kopup gelen feryadı?


Hep bu saatlerde nüksediyor zaten. Ah, bu saatlerin gözü kör olsun. Onlar tüketiyor ömrümü.