Çoklu yalnızlıklar gördüm. Her biri farklı kostümlerle çıktılar karşıma. Deniz aşırı bir ülkede buldum kimisini bilinmezin enfes ufkunda. Kimisini serin bir sonbahar rüzgârı ile hemen yanıbaşımda. Adı yalnızlık ya… beklediğim ateşler içinde kocaman bir korkular yığınıydı. İğrenç, pis kokulu ve bir o kadarda şekilsiz. Aklımın oyununa gelmiştim yine. Belki de kalbimde beni her seferinde oyuna getiren ama yok sayarım onun varlığını.
Ben kalbi olmayan bir figüranım bu dünya sahnesinde. Başrolün aksine bir sevgiliye değil yalnızlıklara yazdım şiirlerimi. Başrolün aksine bir sevgiliye koparmadım çiçekleri boyunlarından. Tacı köklerinden edenlere söverken yeni tohumlar ektim topraklara. Başrolün aksine olağan üstü yeteneklerim ya da güzelliklerim olmadı. Zira aşık etmek için yaratılmadım topraktan. Aya, güneşe, denize, soğuğa hatta kağıttan bir kayığa aşkından yanıyorum ruhum. Ben kalbi olmayan bir figüranım bu dünya sahnesinde. Beni nereye koyarsan orada dururum ama kafamın içinde diyardan diyara geziniyorum.