Ağızdan ağıza dolaştım, ilk başta kirlettiler.

Yetmedi, elleriyle kaldırdılar.

Kırdılar, böldüler.

Ağzıma kadar doldum, taştım, durun diyemedim.

Cilalı bir meşenin tam dibindeyim, unutulmuş gibi.

Ölsem ölemem, ancak kırılıyorum.