Bir kareye sığmaya çalışıyoruz. Bu anı, ölümümüzün ardındaki ölümlere kadar saklanılacak. Bu yüzden herkes bu karede kendisine en iyi yeri arıyor, yanında durmak istediği en yakın insanı kapmaya çalışıyor.

Ben neden bu karedeyim? Sessiz bir devrimci gibi tam kamera göz kırparken hareketlenebilirim. Bir rüzgar olurum bu karede, kimliği belirsiz, nereden ve neden estiği belirsiz. Ama ben de durmak istiyorum yanlarında. Saklayacakları bu fotoğrafta bir zamanlar yaşadığıma dair bir iz kalsın istiyorum. "3," Bu hayatta rüzgar gibi esmedim çünkü sevdiklerimin saçlarını dağıtmaktan korktum, ellerindekileri kaçırmalarına neden olmak istemedim. Ama onları hiç çiçek tutarken görmedim.

Her sevgi beni evcilleştirdi, her sevgisizlik beni vahşileştirdi. "2,"

Benim bu karedeki yerim neresi? En yakın arkadaş, baba, anne, kardeş… İlk defa yalnızlığın ötesine geçtim, kimsesiz hissettim. Bu karede yanına geçebileceğim, beni yanına çekecek kimse yoktu. En son sıraya, en arkaya geçtim. Kadraja girip girmediğimden şüpheli bir halde gülümsedim. "1."