Bir oğlan var bizim burada, gariptir

Kendi garip, tebessümü buruktur

Kaşı çatık, alnı kırış kırıştır

Dosta gelir, düşmana hiç gelemez


Alır yevmiyeden günlük payını

İçer yudum yudum demli çayını

Bir de gördü müydü nazlı yârini

Kim gelirse keyfine gem vuramaz


Üç kök zeytin belki bir de payamı

Eksik olmaz hastalığı, veremi

Kim neylesin böyle garip oğlanı

Nazlı yâri bizimkine varamaz


Aklar düşmüş genç yaşında saçına

Boyun büker yokluğuna, hiçine

Dışa değil gözyaşları içine 

Akar gider bir gün olsun silemez


Karın tokluğuna toza belenir

Ne ah eder ne bir lokma dilenir

Her gün feleğe daha çok bilenir

Derdi bilir, derman nedir bilemez


Gece olup güneş göğe pusunca

Geç vakitler dünya âlem susunca

Bir şarkıyı mırıldanır usulca:

“Garibin kabrinde bülbül çilemez.”


Ey ağalar Hilmî dedi sözünü!

Neçe hazret kıstırır da gözünü

Bu şiirde bir garibin izini 

Boynu bükük gezmeyenler göremez