Garip ceketin derin ceplerinde dolanan kaygılı parmaklar

Gün yüzüne çıktığında kesilecekmiş gibiler.

Başı önde muhafızından kaçan hırsız gibi gözler.

Ağırdan yürüyen, toprağın altını üstüne getiren ayaklar.

Her şeyi bir emanetmiş gibiydi...

Adımları, bakışları ve soluşları birini rahatsız edecekmiş gibi tedirgin.

Yabancısı gibiydi bu alemin ama ev sahibi olduğu alemi de yok gibiydi

Hissiz ve donuk çehresinde,

Yüz yıllık yorgunluk beliriyordu.

Birinden kaçıyor gibiydi

Ama birine kaçıyordu sanki.

Konuşmuyor gibiydi

Ama çok şey anlatıyordu sanki.

Etrafını yokluyordu, düşmanı yakındaymış gibi...

İhtiyacı çok gibiydi

Ama beklentisi yoktu sanki.

Gidiyordu yerinde durarak,

Adresi belli olmayan diyarlara gitmek üzere duruyordu.