Bir yarayı kapatıp açar gibi önümde boyuna bir yüzleşme...

İçimin doluluğu, dalgınlığım, yorgunluğum...

Hiç kaçamadığım bu boşluğun bir adıdır belki de gece.

Kendime en yakın ve kendime en uzak bir sınırda sessizlik...

Sessizlik...

Ağır ve karanlık çöküyor kalbime. Yüzümde bir yarımın kaybı hep.

Kalbimin ışığını bulamıyorum hiç. Bu ışık nerde?

Niye yaşıyorsam ki hem?

Gece...

Karanlık, ağır ağır bedenimde şekilleniyor. Ruhumu parçalara ayırıp duruyor.

Gece...

Geçtiğim tüm yerler yok oldu. Haritalardan silindi hislerim. Bir moloz yığını gibi duruyor öylece beynim. Geriye bir sessizlik...

Yenilmek sessizliğe dahil kalbimde ve ruhumda.

Gece...

Yalnızlığıma dayanamadığım için kendi kendine konuşan suretleri yarattım yüzümde.

Önce kendimi dinleyip sonra da suçlayıp yargıladım büyük bir soğukkanlılıkla.

Hak edilmiş pişmanlık, kırgınlık yazıyorum adıma...

"Kalbimden yargılanacağım" dediğim o gün, kalbime haksızlık ettiğim o gün...

Ve

Bu eksik halimle, bu yarım bırakılmış halimle hep kavgalı ve bıçaklı.

Kavgalar ve bıçaklar bileniyor içimde...

İlk kesiği kalbim biliyor. İlk eksilen yer kalbim.

Seni affedemiyorum...

Seni affedemiyorum hiç.

Bu bir surete ilk tepki halim.

Bu kalbime ilk suçlu görme anı.

Gece...

Suskunluğu öğrenmiş olmak konuşmayı durduruyor ağzımda. Herşeyden bir harf çıkarıyorum ve kısaltıyorum uzun uzadıya cümlelerin tümünü. Sanki artık hiç gerek kalmamış gibi dönüyorum tüm cümlelerden.

Gece...

Önce hatırlayıp kendimle olma sancısını sonra kurtulmak kıvrınmaları.

Bir eğik çizgi gibi düzelmiyor içimin yolları.

Eğik öğreniyorum bir hayata tutunmayı...

Geçemiyor asla geçen şeyler.

Geçemiyor varoluş tenimde.

Hangi kitabın inancıysa kalbiyle yargılanması insanın, ben ona inanıyorum diye ağrılar kopuyor bende.

Ben de bilmiyorum bilinen birçok şeyi. Ne kenarında duruyorum bir şeyin ne içinde kalıyorum...

Gece...

Buraya ve bana sabahların kahrını bırakırken, gitmek istemediğim hayata daha da kızgın uyanıyorum.

Niyeyse bir şey yakmıyor canımı ve bir şey olmuyor artık içimde.

Ne canım can ben de ne ben canım bu bedende. Cansız ve ruhsuz bir tabloyu bir eve asmışlar gibi beni de bu dünyaya asmışlar duvarlarla.

Gece...

Beklemek kırılgan, beklemek kırılgan...

En iyi budur senin gizin.

En iyi budur sırrın.

Önce kapatıp bir yarayı sonra örtmek bir başka acıya.

Gece...

"Kalbini yeme!"

Kalbimi yeme!

Artık azad et uykularımı...

3.16