Tutulmuştu dallarımız

Kırık yaşlı bir umuda doğru 

Birçok harabeyi yurt bildik

Belki de  bir savaş yeriydi 


Bir pencere açıldı yokluktan 

Küçük parlak yıldızlar ardına 

Saklanmak geliyordu ellerimizden

Ellerimiz ki öyle hafife almak da ne haddimize 


Beşinci bir boyutta ömrümüzü

O yaşlı zamansız

Gecenin kundağına doğmadan

Beyaz taşa yazmak


Yine ruhumuzun acıtmayan 

Tek yanına dönüp

Sonsuz bir uykuya dalmaktı 

Gecenin hüznü…