Seyrine daldığım bir gecenin en bariz karanlığında tutsak kalıyorum bir anda.

Nutku tutulmuş duygularım selam çakıyor bedenime.

Beynimin kontağından ışıltılı sarsıntılar çıkıyor.

Ayrıca,

Karantinadaymış gibi bir miktar huzursuz hissediyor gözlerim.


Gece, askıya aldığı her şeyimle bana sinsi bir gülümseme fırlatıp,

Narenciye tarlalarının hissettirdiği kucak dolusu şefkati benden esirgeyip,

Bulutların pamukluğunun yerine, kendisi gibi karanlık olan siyah pamuklar koyup,

Yağmurun acziyetimi görüp çiselemek istemesine karşı çıkıp

Tüm varıyla üstüme boşaltıyor içindekileri.

Yanlışlıkla bir kere şimşek çakıyor, 

Mutlu oluyorum aydınlığın yaşattığı kısa süreli özgürlüğe.

Yüzümdeki gülümsemeyi görüyor gece 

Ve bir daha hiç şimşek çakmıyor.

Sadece ıslanıyorum. 


"Göğsümdeki şimşeklerle baş edebilir misin? 

Kalbimin kenarındaki aydınlığı yok edebilir misin var gücünle? 

Duygular da hisseder, 

İsyan bayrağını çektiler bile, bunu engelleyebilir misin?

Beni bitirebilir misin tüm gayretinle?" 


Geceyle olan savaşı kazanıyorum.

Ve gece tüm hasetiyle yerini gündüze bırakıp ertesi günün gelmesini bekliyor. 

Ben ise bir süreliğine özgürlüğün tadını çıkarıyorum.

Ve bütün duygularımı selamlıyorum.