Göklere bakarken kızılın ardından

Gece diye çınladı karanlıklar

Bin yıllık uykusundan uyandırdı

Yüce dağı ve dibindeki kavakları

Titremeye başladı yek sokak lambası

Bir sigara ve bir çakmak ile

Başladım çalmaya yaşlı şarkıları

Rüzgârın kanatları sardı etrafımı

Bir melek kavalyem oldu dans ettik

Viran bir apartmanın çatı katı

Düşünmeye itti beni manzaram

Görebilirsem belki bu sefer

Rüzgârın çıplak asaletini

Görebilirsem belki bu sefer

Aydınlığın siyah silüetini

Çizemem belki ama yanarım

Yakabilir belki hepimizi yazdıklarım

Dalmışken mavi düşlerin esrarına

Düştüm derinlerden okyanusun ortasına

Binnetice kırıldı rüzgârın kanatları

Hakikat araladı kapımı sonrasında

Çok uzaklardan iki yıldız haber verdi

Yorgun güneşin ilk ışıklarını