Yüzüme soğuk sular vurdu buzdan dallar
Gözlerimi aradım kalbimdeki yorgunlukta
Kar topu savaşı yaptım
Yıllar öncesi
Sihirli bir aynayla
Yendi beni sonun...
O artık ben değilim
Yaşamayı seçen yani
Ya geri versinler
Ya da konuşmasınlar eskiyi
Birbirini kovalayan güneşler
Bir ömür oldular
Sokakta başıboş gez...
Avare ellerim kelimeler içinde
Kuştan aşklar yapıyorum
Rengarenk dalların üstüne
O eski rüzgârlar da estiğinde
Saçlarına benziyor benim deliliğim
Tatlı...
Saat sabah on bir, iki aralık doksan iki
Dışarıda yorulmuş bir rüzgar var
Üşütür huzurumun kıldan ince ensesini
Aşık olmuş ayak tabanlarım bu lanete
Sok...
Ne siyah ne de beyaz
Her şey rengi renginde
Yeniden
Omzumdan indirdiklerimle
Yeni bir dünya kurayım istersen
Sen, her kimsen
Gözlerin güzel mi?
Koklas...
Haddi zatında kanatlarını aradım
Hatırlayabildiğim kadar geçmişten
Görebildiğim kadar yarını yaşadım
Ağladım ve anladım, sırasız biçimde
Bir zamanlar uçu...
Göklere bakarken kızılın ardından
Gece diye çınladı karanlıklar
Bin yıllık uykusundan uyandırdı
Yüce dağı ve dibindeki kavakları
Titremeye başladı yek so...
Güzel yalnızca mecruh bir hürriyettir
Yalnızca yazdıkça ölecek hayat
Mecruh ölecek umut edebî fakat
Bir hürriyettir hayat fakat kanadı sakat
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok