Yüzüme soğuk sular vurdu buzdan dallar
Gözlerimi aradım kalbimdeki yorgunlukta
Kar topu savaşı yaptım
Yıllar öncesi
Sihirli bir aynayla
Yendi beni sonunda
Hayalet yapraklar kesti dilimi
Ve bugün bir sır verdi tanrı bana:
Sessizlik.
Şiir yazıyorum burada azıcık yardım edin
Afili kağıtlar üstünde hodkam mürekkebim
Pis kokan bir martının sırtında bekliyorum
En mavi denizlere göçmek için
Ve yalan söylerken aklıma hep Noel Baba gelir
Ölü insanlarla tanışıyorum
Galiba ölmek o kadar da kötü değil
Bunca zamandır yanlış anlaşılmış yalnızca
Neden beyaz hep güzellere yakışıyor ki Santa?
Gencim hâlâ, inancım bu yönde en azından
Ah yaşlı ve hasta inançlarım benim
Bitpazarından alınmış
İçinde büyük düşler saklamış
Bir cam küre, benim inançlarım
Sen hatırlıyorsundur Santa
Çocukken terasa bir kardan adam gelmişti
Pazar günüydü galiba, oysaki pazar günleri hava hep güneşliydi
(Ben babamı güneşle arkadaş sanırdım)
Gençliğim, o kardan adamın bakışları gibi şimdi
Ve kollarına benziyor bütün inançlarım
Bir romda okumuştum
"Aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan, er ya da geç birbirlerine kavuşurlar." diyordu
Bu dünyada görüşemeyeceğiz anlaşılan
Eski bir şiirde altını çizmiştim bir cümlenin
"Peki tanrım, peki" diyordu Santa
Gerçeği sevmedim, sevemem
Bu yüzden hep nefret ettim kendimden
Yok olmaları sevdiğim kadar hem de
Çığlık atmak ister ya insan bazen
İnsan nedense hep "bazen"
Zanneder ki attığı çığlık evreni oynatacak yerinden
Karıncalar ile muhabbet etseydiniz anlardınız
Ya da koşarak kaçsaydınız tanrının kaleminden
İnsan nedense hep "bazen"
Topraktan yaratıklarız ya hani Santa
Senin inancın farklıdır belki bilemem
Bazılarımızın kalbine taş denk düşmüş
Bazılarımız da yağmurlara sürülmüş
Cennette işlenen cürüm yüzünden
Garip yaratıklarız gerçekten Santa
Bir sancı var bu ara zihnimde
Acele hep mutluluklar
Yetişmem gereken bir ecel mi var?
Yoksa katil mi benim şiirlerim?
Bir sancı var bu ara
Sanki doğuruyormuşum gibi
Sanki doğruyormuş gibi beni
Kuvöz mavisi yalnızlıklar
Ben çocukken, çocuk olmak isterdim Santa
Bu nefret ettiğim bir gerçek, şiir yazmıyorum artık
Ellerimde binlerce sayfanın kanı kaldı
Geceleri kırdığım kum saatlerinin ahını aldım
Bir kıza mektup yazıp yaktım Santa
Sonra hepsini karıştırıp sigarama kattım
Bugün gibi o da yandı
Çok değil, ikisinin de
Bir iki dakika ömrü kaldı
Yüzüme soğuk sular vurdu buzdan dallar
Gözlerimi aradım kalbimdeki yorgunlukta
Kar topu savaşı yaptım
Yıllar öncesi
Sihirli bir aynayla
Yendi beni sonunda
Hayalet yapraklar kesti dilimi
Ve bugün bir sır verdi tanrı bana:
Sessizlik.