"Babam bana hep acılarımla yüzleşmem gerektiğini derdi. Hiçbir zaman onlardan kaçmamam gerektiğini, dimdik bir dağ gibi durmam gerektiğini söylerdi. Annemle babamın ölümüne kadar hiçbir acımdan kaçmadım. Ama onlar öldükten sonra onların acısıyla yüzleşemedim. Ama bugün yüzleşeceğim."
O da yanıma geldi. Beraber denizi izliyorduk. Yüzüme baktı.
"Nasıl yüzleşeceksin?" diye sordu. Gülümsedim.
"Daha önce bir kitapta okumuştum. Acılardan kaçmamanın, yüzleşmenin en iyi yolu bağırarak söylemekmiş." dedim. "Acılarımı bağırarak söyleyeceğim. Rüzgar da alıp götürecek."
"Ya rüzgar ters esip acılarımızı yüzümüze vurur ise ne olacak?" dedi. Sanki okuduğum kitabı yaşıyordum. Oradaki çocuk da böyle sormuştu.
"O zaman acılarımızla yüzleşmiş oluruz."