Bir insanı hiç durmadan düşünmek, saatlerce...

Ne kadar doğru bu? Aşk bir saplantı hali biliyorum ama bunu atlatmış olmam gerekirdi. Kafamın içindeki halini çok seviyorum ve senin orada oluşunu... Düşündüğüm her şeyin sana göre şekillenmesini, rüyalarıma girmeni ve bir bütünmüşüz gibi hissetmeyi seviyorum. Biz neyi arıyorsak o şey de bizi arar diye bir söz okumuştum. Sen de beni arıyor musun görebildiğin her şeyin içinde? Beni delirttiğini bilmeni istiyorum. Bu daha ne kadar sürecek? Romantizm, aşk, hayaller, tutkular belki de bizi hayatta tutan şeyler. Dünya kirli bir deniz gibi suratıma dalgalanıp duruyorken bir inci tanesi gibi en dipte parlamanı seviyorum. Uzanamadığım o yıldız olmanı seviyorum. Kafamın içinde, benim dünyamda yan yanayız. Radyoda en sevdiğim şarkının çıkması ve bir an heyecanlanmam neyse kalbimde öyle bir konumda olduğunu bilmeni istiyorum. Bizim şarkımız başa sarıyor uzun yıllardır. Aptalca belki de, sana sadık kaldığımı ve hayalimde bile senden öteye gidemediğimi bilmeni istiyorum. Denemediğimi sanma sakın. Birilerine şans vermek istedim ama onların hiçbiri sen değildi. Senin hissettirdiklerini hissettiremediler. Kendilerini kazıyamadılar zihnime. Uğraşmaları bir şey değiştirmeyecek çünkü senin bir bakışın onların tüm kelimelerine denk. Bana neden yaptın bunu?

Sevmeye yerim kalmamış gibi. Çözemediğim çok bulmaca var. İçinden çıkılmaz labirentler ve cevapları olmayan sorular... Gerçekten seni mi istiyorum, yoksa hayalini mi? Yanlış hissettiriyorlar, sen doğru hissettiriyorsun. Hâlâ senden mesaj beklemem ne kadar doğru? Geçmesini bekledim. Zamanla geçer dediler, zamanla geçer dedim. Sadece zaman geçiyor, başka bir şey değil. Eskiden rüyalarımda bile sevmezdin beni. Şimdi değişti bir şeyler. Benimle ilgilendiğini gördüğüm bir rüyaya sahibim ve bundan kuşkusuz zevk alıyorum.


Birikmiş şeyler var. Bir saplantı, takıntı yahut delilik. Ne olduğunu anlayamıyorum. Şiirlere inanıyorum ve aşka da. Sana inanıyorum. Hayal kırıklıklarını, mutsuzluklarını, ihtiyaçlarını, tüm zaaflarını, kendi iç çatışmalarını, özgüvensizliklerini, öfkeni öğrenmek istiyorum. Yok olup gittiğimi göremiyorsun. Sürükleniyorum, çarpıp duruyorum ve düşüyorum. Çağırsan gelirim, şüphe etmem. Birine bu kadar güvenmek doğru mu?


Şiirler yazdım. Uzun, kısa... Sözler yazdım. Seni anlatan paragraflar... Sana ihtiyacım olduğunu vurgulayan devrik cümleler... Senli cümleler... Senden bahsetmekten çekinmediğim birkaç mısra... Anlatmaya yeterli olmadı. Kalbimi açıp gösterebilseydim keşke. Seni ikna edebilirdim belki o zaman.


Hiçbir zaman yanına yakışacağımı düşünmedim. Belki fazla buğuluyum. Bazen bu canımı çok sıkıyor. Yetersiz hissetmek kalp kırıcı. Bana kendimi güzel hissettirecek birkaç kelime mırıldanmanı dilerdim. Çünkü sözlerine inanıyorum.

Belki bir gün, yine karşılaşırız rastgele. Eğer karşılaşırsak gözlerimin içine bak. Kaçarsan üzülürüm. Gözlerime bak. Sadece gözlerime ve de ki, sevgini hep hatırlayacağım.




Bu yazıyı geçmişi karıştırırken buldum ve fark ettim ki hâlâ geçmeyen şeyler var.