Nasıl anlatabilirim
Kayıp giden bir ışıltıyı gözlerimden,
Denizlerden...
Nasıl tahtalarım çürük ve kurtlu derim.
Ve büyüyen şeyleri nasıl küçültebilirim.
Ellerinle zımparaladığını ellerimi,
Ahşabıma beyaz renk geçtiğini
Vernik çektiğini matlığıma
Çoklukları yokluklar yaptığını.
Yirmi üçünde bir çocuk bıraktığını
Yirmi altısında da otuzunda da belki.
Bir çocuğu büyütemeyişimi nasıl anlatabilirim?
Sen elleri bırakmayı nereden öğrendin?
Nereden öğrendin bu kaleyi yıkmayı?
Sen siyah tülbentleri takmayı nasıl öğrettin?
Kuşburnu yasların dikenlerini,
Tenime batırıp çıkarmayı.
Sen şiir yapmayı nerden öğrendin?
Bir sarmaşık olup hüznün sıktıkça kaslarımı,
akıtmayı beni.
Beyaz mermerlere değince donan vücudum,
yaşadıkça kaybetti sıcaklığını.
Suyunu döktükçe üzerine, anlamıyorum.
Kulaklarımda sesler, onlar ve bunlar, anlamıyorum.
Gelen giden yorgun yolcular, anlamıyorum.
Terliklerim solgun,
Gözlerim kaydığında seninkiler de var.
Ama uzakta.
Uzaklığı nasıl yenerim güçlü bir kahraman değilken.
Çorba yapacağım, yansın yüreğim kısık ateşte.
Bademlere vuracağım, kırılsın kemiklerim
Dudaklarım çatlayacak,
Ve atlarım ölmüş olacak.
Göğsüme oturan karanlık eller
Ve az önce yeni yıkadığım gözlerimle
Geceyi unutacağım.
Kelebeklerimi vuracaklar, yazısız kalacağım.
Bir suskuyu göğsümde ateşe tutup
Derime basıp basıp bağırmayacağım.
Senin bilmeyişinden bir anıt olacak büyümem böylece belki.
Gölgelere şarkılar söyleyeceğim.
Tıkırtıları selamlayacağım.
Büyüdükçe nasıl eksildiğimi anlayacağım
Ve bu küçülmek,
Un ufak olmak olacak.
Zilan Çevik
2022-08-31T13:43:56+03:00beğenmenize sevindim, teşekkür ederim Meriç 🌿
Meriç Koç
2022-08-31T11:39:02+03:00Diliniz hüzünlü ve şiirin akışına çok uymuş. Kaleminize sağlık.
Zilan Çevik
2022-08-31T00:53:31+03:00Teşekkür ederim Poyraz 🌿