yaşadık günleri pencerelerde

yorgun ve biteviye geçti seneler

park akşamları yağmur altında

gece tefekkürleri yıldız yıldız

diriltici sesler sımsıcak sarışlar

bazen kedi olduk bazen fare

yorgun ve biteviye geçti seneler


duvarlara kazındık şiir gibi

sokaklara atıldık öykü gibi

kibrit kutularında geçti ömrümüz

nevbahar gördük ara ara

rayihalar sardı başımızı

talana uğradık kıyım kıyım

solduk sündük tükendik

yorgun ve biteviye geçti seneler


zaman köhnemiş kağnı misali

çukur çukur sarstı bizi

bir ceylan rikkatiyle kalakaldık

belki yakazaydı belki rüya

gördüğümüz anıdır ve kalabalık

bir şimendiferdir kapkara

yürür gider sılaya mütemadiyen

incelir ufukta -kaçınılmaz son-

incelir pespaye müşterek bir film

kalır perdelerde soluk izler

yorgun ve biteviye geçti seneler