Günler ve muhtelif ızdırap

bir ölüm, bir dirim karşısında bekleyen

neymiş soluğumun bu ağır aksaklığı

aldanıp da bir insan edebilir miyim hiç

düşünceden aldığım nasip ne olabilir

dişlerimi sıkar düşleri kırarım yine

aydın ufuklar açacakken bir son gelir

duvar yumruklar ve sorarım niye

niye bir ömür eden bu azap


düşüncem serin bir iç bıraktı bana

sorulardan dönmedi hiç yüzüm

bakakaldım her söylenenin ardından

ağlatıydı ümidi meçhule terk ettiğim gençlik

asırlar geçti, henüz kim razı varlığından


arayış vardır bir kelime, bir ömür

yaşamak vardır hiçbir şey söylemeden

başka olan her neyse ne

bunlar ile zikredilecek kadar değilim

olmadım

çünkü bana azalmak pay edildi düşünceden


ve şimdi günler neylesin,

neylesin yabanıl duruşlarla karşıladığım sabah

katılaşan çehremi esirgemeyi bilmedim hiç

hayatım genç vakit düşünceler ile haczedildi

neymiş nasılmış dünyaya idrak saçan gümrah


sonra durulmayışıma berraklık çağrısı yapılır

tuhaf bir sızıntı şeklinde kalırım artık

bilmek gövdeli cürümlerim çeşitli isimler taşır

sorular gereksiz kılınır, öğrenmek faydasız

ve 'ben', benlikten bihaber yaşamış sayılır