Beni duymak istiyorlar
Kim?
Cenâh!
Cenâh-ı Yasemen!
I. (Ma'raziye)
Çocuğum gördün, üç gün tan attırmadık
Duydun, suyu camlarına kurşunladık
Toprağı üfürdük, zemheriye dondurduk
Rabbi! Bir gülü doğurduğumu kustun
Yüreğimdeki rahmi yutkundun
Kırıklığını tahtımın, kanımın eksikliğine yardın!
İçime ki bir kabristan yoğurarak, beni ona köpürttün!
Şimdi çocuk, söndün! Artık alemlere gecesin!
İflastadır odaların
Şimdi çocuk, yittin!
İstifadadır yüreklerin!
Dahî Kaf ve Nun sustu
Adınız güneşti, eskiden ışırdı
Yaratılış yaraya açtı, kez ilk defaat
Anlaşıldı Bela, Yeniden okundu Bela
Benim ellerim vardı, ayaklarım da
Toprağa bastıysam çıplaktı topuklarım
Yutkunmadan yardık ya dudaklarını, aç ağzını
Kez ilk defaat konuştum, esselayı
Ters dikenli salavatı, rahimlerden taze kanla yoğruk düşmüş aşkı
Kırmızımı akıttıysam, ağzına damlamıştı
Hani ahdı, nerede andı? Ey İsaların isası!
Konuş, susma terazilerin mizanı
Yeknesaktı eğilimlerim kapına
Harekete dair bildiğim ne varsa ayaklarına saklı
Sarraflığı bildiysem parmaklarından saklı
Şimdi acizleşti açmaktan, çiçeksizlik
Şimdi eşsizleşti tufan, nuhsuzluktan
Kalk, kalkasın benimle ey tufan çiçeği
Sela ile selamlanıp ölümün cenahları,
Ne kadar dikte bir toprağa açıyor şimdi
Ki ellerime gömdüm
Ellerimle gömdüm
toprağı tuttum, toprak beni tuttu
ağzımla öptüm
dilim tozlandıysa yutkundum,
elim üşüdüyse yaratılışıma karıştı sabah
Katbekat güllerim
Adsız bir sarmaş dolaşımdır cenneti!
Ben adınızı goncalarım
Sana yattım, otur tuzum yaralarımıza yakıştım
Sana yanaştım
Şimdi uzaktayım,
Kelamsız bir makber icadındayım