İçimin peygamberlerini içine sererek

Bir ölü ordular bakışması arasında

Tek tek yoldum saçlarını dünyanın

Dedim kara leke gibi huy edindim seni

Sallanarak ve ciyaklayarak ve tuhaf bir avuntuyla

İçimin peygamberlerinden sırtıma sürülecek leke dilendim

Seni dilendim

Baldırlarımızdan akan bu seksek

Bu perişanlığın peleriniyle alnım delik

Uyuşuk kirpiklerin sararıyor parmaklarım arasında

İçimin peygamberlerini ödünç veriyorum

Kaç kez eksildi ruhumuz

Kaç kez topallayarak yok oldun ufuktan

Avuçlarım yanıyor köklerin olmadan toprağımda

Ve toprağımda peygamberlerim dua ediyor

Gittin dedim

Gittin dedikçe çimleşti kaburgam

Gittin ve gitti peygamber

Gittin ve silkelendi dünya yoluk saçlarıyla

Aylak sazlardan fısıldadık ismini

Senin kaç yüzün var

Biri bile dönük değil yüzüme

Senin kaç yüzün denk gelmedi yüzüme

Tüm mimiklerin gülden ve sicim sicim

menekşeden ibaret senin

Gittin ve yok peygamber

Gittin ve çarmıhımda kara lekeler

İçimin peygamberlerini sererek içine

Uykulu bir kedi sırtında

Menevişli putlar kişniyor sekiz kere

Sekiz kere dileniyorum seni

Sekiz kere gidiyorsun sen

Ve en çok sana bakmakla baktım dünyaya

Ve en çok seni anmakla andım lekeyi

Gitti peygamber.