Aklımın her katmanı ayrı bir kuyu 

her kuyuda çekilmeyen binlerce kelimelik bir su.

kabuklarımla örtüşecek bir derya aranmaktayken 

bulduğum kaynak içerimde kaynatılmış ölüm uykusu

neyi kazıdım, bir destan olacak ıslak ilah sesinden 

hiç yoksa ümidin çıkmasını beklemeseydim, 

devam etseydi her şeyin tuhaf sorgusu 


kangren bilgelikler yükselse artık neye fayda 

deva olamaz, hiçbir şeye yetiremez sevgisini 

bundan kanayış vardır en canlı bakışta bile 

sanki bir iblis aklını silkelemiştir dünyaya 


nasıl geçermiş günler, öğrendiğim bir zamandı 

umarsız, ellerimi hep ceplerle hoşnut ettim  

şaibesiz, oldum olasılıklar saçıldı cümlelere  

ister ahmaklık olsun ister saçmalık 

üstümde bir bakıştan fazlası taşınmaz artık 


söylev; toplaşın, her noksanlık her kuytu  

toplaşın göç benzersizliğinde besili umutlar 

var etsin ellerden gelenin daha fazlasını 

bazı erdemler öğretelim ki durmasın uslu 

ve bağrışsın, sökülsün bütün duvarlar 


kötürüm düşünceden,

yüzümüze çarpılmadık kapı bırakmayan aşktan 

beş duyudan duyulmadık öykü...bakılsın geriye 

kalmış mıdır harf oynatılacak ufacık bir yer 

her ne ise hiçbir efsane artmıyor bu oyuktan