Göğü yırtıyorum ellerimle

Yalansız çocuklara bulutlardan entariler dikiyorum

Güneş doğrayıp kaplara köpekleri, kedileri besliyorum

Madem aynı gökyüzü altında birlikte yaşamak bu kadar zor

Hayır madem aldığınız soluklar temiz de verdiğiniz zehirli

Ne diye avaz avaz bağırırsınız gökyüzüm de gökyüzüm diye

Hadi ordan!

Bu gökyüzü bahşişidir Tanrının

Gönlü temizlerin yansımasından

Arda kalandır aynı zamanda nankörlere, riyakarlara

Asıl hesabıysa dünyadır zalimlere, kılıçtan yürüyen ayaklı köstebeklere

Zehirli tohumlar ektiniz senelerce bacalarınızdan içeri

Hasat vakti ellerinizi ovuşturarak eserlerinizle övündünüz

Kaç kere döndünüz etrafınızda hep aynı yere gelip göremediniz

Gerinizde bırakmadığınız gökyüzüdür be adamlar

Adını bile kaç kere duydunuz da ezberlediniz

Pay ettiniz aranızda yeryüzünü

Biri tuttu bir tarafından diğeri bırakmadı

Dövüştünüz

Dövüşürken de gökyüzü başınızın üstündeydi

Bakmadınız ki hiç göreseniz

Sevgisini az kattığınız yuvalar yaptınız

Sonra tuttunuz da ellerinizle yaktınız

Gökyüzü herkesin değildir maalesef dostlar

Gökyüzü ebemkuşaklarına bakıp da şaşırakalan kurdeleleli çocuklarındır

Gökyüzü bir parça metalikle hayallerini takas ederken ağlayanlarındır

Ölmeden önceki son birkaç dakikasında 'Hala yaşıyorum ya, bakın işinize!' diyenlerindir

Kabuk tutmuş yaralarının yansımasından kendisini görüyor diye kahkahalarla gülenlerindir

Kusura bakmayın zalim abiler gökyüzü bizimdir.