IV

Güzel sözlerle seslenmek isterim sana

Ne var ki bulamam isminden başka


Göz açıp kapayana dek gelip geçer yokluğun

Ebedi mesken beller gözlerini gözlerim

Bıkkınlık yaratırım sende

Fakat boyun kaçırmam hüzünden

Ellerinden olacaksa neşe duyarım ölümden


Ne yapabilir ki bana tatlı reddedişin

Eğer yalnızca özlemini seviyorsam

Ve eğer kurtaramıyorsam kendimi senden

Denesem de beceremeyeceğimi bildiğim hâlde

Aslında bunu istemediğim içindir


Her bir yürek ister misafir olmanı onda

Kahramana dönüşür aşık birden

Dağları delmez de gülümser nefret etse bile

Gözyaşlarıyla gülümser böyle kahramanlar



V

Ey hafif tebessümü Lilith’in

Sensin en eski şarabı sarhoşların

Gecenin derinliğinde yolumu aydınlatan

Sensin o, Orion’un en parlak yıldızı


En nadir türü canlıların

Yoktur senden bir başka dünyada

Milyarlarca gezegen arasında arar dururum

Sonunda bulurum seni yüreğimde



VI

Kimden medet umuyorum ki ben

İltihap gibi yüreğime çökene mi

Yoksa sen değil misin o dişlerini bileyen 

Görüyorum sivri dişlerinde kanımı

Yine de diz çöküyorum işte


Ah yürek burkulması ansızın

Alıp götürür beni günün sonuna

Ve hatırlatır nelere mâl olabileceğini bu tutkunun

Gülümser geçer öylece

Daha ne gelir ki elinden


Tül gibi berraktır nahif dokunuşun 

Bir çocuğunun ölümü kadar dehşetlidir vazgeçmek

O çocuk yaşamak istiyor

Ey vicdan terazisi dünyanın

Öldüremem onu