Meleklerin güzelliğine zindan olmuş suratın,

Tanrı'dan dilediklerime cevap!

Huzuru yaşamak var,

Huzuru yaşatmak...


Meleğin ellerini tutmaya benzer benimki,

Suyun saflığı var gözlerinde,

Ak pak bir suyu yudumlamak benimki.

Bulutlar arasından saçılan güneş,

Kadim bir ruhu hatırlatıyor bana.

Güneş vurunca mahcemaline,

İzlemek seni,

Ah, bir kadim ruhu selamlamak benimki.


En sevdiğim şarkıyı söyler her açıldığında ağzın,

Papaz gibi dua ederim bazen,

Hep konuş diye,

Ki susunca sen,

Hüzünlü bir orkestra olur, kafamın içinde sessizliğin,

Hep aklıma gelir.

Hep aklıma gelir cenaze marşım...


Kadim kitaplar yazmaz senin güzelliğini,

Yüzüne ay taşı kırıntıları dökülmüş gibi.

Ayın gölgesi, kaplar tüm dünyayı,

Ben o an gökte arardım,

Nereden bilebilirdim bulabileceğimi,

Yeryüzünde, ayın bir parçasını?


Sen,

Bahçemin uzun, ince, zarif ağacı,

Taştan bir kalem var, aciz ve aşağılık,

Bir mum yanar usulca,

Yaprakların kıpırdar rüzgarla,

O zaman gölgem de yer değiştirir.

Destanlar var beni bağlayan,

Koca bir kale benimki,

Duvarları ağlayan,

Ben içinde bir adam,

Koca kale,

Küçük pencere,

Tek gördüğüm,

Bahçemin uzun, ince, zarif ağacı...