Sanki beni görünmez bir güç yönetiyor. Ne yana gideceğime karar veremez bir durumdayım. Beynim kendini zincirlerle kilitlemiş ve hiçbir hükmü yokmuşçasına öylece duruyor. Fakat bu ortada kalmışlık ruhumun tüm enerjisini emiyor. Rahat değilim, mutlu hiç değilim. Fakat mutsuz da sayılmam. Bu belirsizlik! Belirsizliklerden nefret ediyorum. Hayatımı bir yöne çevirmeliyim fakat bu görünmez güç nedir bilemiyorum, bulamıyorum. Müzikler, şiirler, alkol fakat çare yok. Sabah uyanıp yüzümü yıkayıp bir sigara yaktığımda aynı belirsizlik hissi. Ben ne istiyorum? Neyden kaçıyorum? Neye doğru gidiyorum yahut neden bir yere varamıyorum? Aklımı oynatacak sorularla doluyum. Bir damla daha gerekli belki de taşmam için. Taşıp boşaltmak için aklımı ve kalbimi. Yeni bir sayfa, yeni birkaç fotoğraf veya yeni birkaç insan... Aslında ne istediğimi biliyorum. Biraz aşk! Öyle dağlar kadar değil, çöller aşacak denli değil. Sade, gösterişsiz, aşırılıktan uzak saf sevgiye ihtiyacım var. Çok sevgiye değil. hep sevgiye ihtiyacım var. Çok olan, hızlı olan her şey çabuk tükenir; bilirim. Çok değil, hep sevmek/sevilmek istiyorum. İçinde bulunduğum belirsizlikten sıyrılıp yeniden özgür olmak istiyorum. Evet ne istediğimi biliyorum aslında. Fakat bu defa ipler elimde değil ve bu canımı çok sıkıyor! Kötü bir his kendi hayatının iplerini görünmeyen bir güce kaptırmak! 

Yine de başımı göğe kaldırmaktan vazgeçmeyeceğim! Bulutlara dokunmak için tüm gücümü sarf edeceğim!

Sayın okuyan,

Vazgeçme!