Yolun kenarında duruyorum 

Önümden hızlıca akıp giderken hayat, ben beklemeyi tercih ediyorum.

Karanlık bir yol sonsuzluğa akmak üzere sanki.

Yolun sonunu göremiyorum.

Tıpkı, hayatın işleyişinde bir türlü kendimi göremediğim gibi.

Aynalara baktığımda da bazen kendimi göremiyorum.

Sanki görünmezlik bütün benliğimi sarmış gibi

Sanki yok oluşla cezalandırılmış gibiyim.

Gökyüzünden bir yağmur damlası olarak karıştım dünyaya.

Elleri boş bir su taneciği.

Toprağın damarlarından karıştım yer yüzüne 

Uğradığım bütün insanlarda 

Ulaştığım bütün hikayelerde

Kendime dair bir sayfa bulamadım.

Çizdiğim gözlerde buldum biraz kendimi.

Belkide kendimden yarattığım şeylerde bulmak zorundayımdır benliğimi

Ne dersin?

Seni de yaratmıştım çorak kalbimin damarlarında.

Yılgın bir kadın.

Evim çok gerilerde kalmış gibi.

Bir ev bir oda bulmak istemiştim uzun yıllar kendime 

Ne bir oda bulabildim kendime, ne de bir ev inşaa edebildim.

Evsizlikten üzüldüğüm zamanlarda 

Onlar buldular beni teker teker 

Onlar ki bana bir oda yapmışlardı 

Kendime ait bir ev bulamadığım için üzülürken, 

Bir sürü yerde evim oldu, odam oldu.

Konar göçer bir hayat yaşayacağımı seziyorum son zamanlarda 

Yuvarlanıp gidiyorum yarınlara 

Senin için bir orkestra yaşatıyorum kalbimde 

Dağınık olan müzik seninle bir uyuma karışıyor.

Kemanın, gitarın en sakin haliyle hayat buluyor seni gördüğünde

Oysa sana bu müziği dinletmek gibi bir isteğimde yok içimde 

Her dinleyen farklı yorumlarmış derler

Bundandır belki de sana ait olan müziği sana vermek istemeyişim.

Önceden olsa haykırırdım sevdiğimi, çekinmezdim 

Şimdilerde ağzım sıkıca dikilmiş gibi, çıkmıyor sesim. 

Sana olan sevgim benim derinlerimde kaldı

Sana olan sevgim uzaklara daldı, gitti.


BÜŞRA AYÜLKÜ