Bilmezlerdi göğün indiğini geceleri

Agudan sıyrılır gelirdi soludukları hava;

Dokundukları yüzler, düştükleri taşlar

Büyürdü gözlerinde


Rüzgarın bile canı acıdı bu memlekette

Ateşler bile palazsız yandı gamdan

Geçirmedi bir ananın acısını bir evlatta

İçirmedi bir yudum suyu


Götürdüler çocukları cehennemlerine

Küfürlü ateşlerde terbiye ettiler

Yüzlerini kirlettiler

Ölümümüz paklasa çocukları desek

Diyebilsek işte

Hepsi bu kadardı


Bizim insanlar cehalletten ölemezler

Bağışıklığımız vardır.