Parmaklarım çamura bulanırken toprağı hissediyorum.

Sancı azalıyor göğsümde, iskambil kağıtlarından yapılan dairelerde

Üçüncü sınıf kavgalar yatıyor, ne zaman midem bulansa insanı hissediyorum.

Adalet un ufak ediliyor kapı deliğinden bakarken ben,

Çaresizliğin çığlığını bastırmak için susturuyorum olanakları.

Bar taburesi boyunda kız çocuklarının en zor imtihanı /hürlükleri!

Yağmur yağıyor şehrin dört bir tarafına, frekanslar anlaşılmaz.

Yağmur ağlatıyor beni ve parmaklarım yazıyor

''Göze giren şemsiye açılmaz.''



Gazete sayfalarından, televizyondan ve radyolardan kaçık bir cadde burası,

İnsanlık denilen canavarın uzuvlarını doğruyor yirmili yaşlarındaki samuray.

Güneşin fakirlerin evine girmesi için, kendini feda edecek kahraman yürekli ay!

Zaman kavramı dirilecek çocukların ip atladığı sokakların ortasında,

Ateş ile barut yan yana gelecek, bilinçaltımın çağ dışı gösteri merkezinde.

Bir uydu yolluyorum gezegeninize, iyi niyetlerinizden haberdar olmak için.

Bir korku görüyorum üzerinizde ancak kılıcın gölgesine karışılmaz

Babamın is yapmış kemeri yüzüme inerken gördüm

''Göze giren şemsiye açılmaz.''




Kan kırmızısı şarabın sözüne güvenir, insan etinden beslenen etobur.

Kibrin en vasıflı elemanı hegemonyası, tatlı niyetine yersin biber gazı.

Azgın ormanlar arasından çıka gelen canavarın en ürkek tarafıdır yüreği

Karıncalar geçiyor parmaklarımın üzerinden, parmaklarım kendine değer katıyor.

Ölüyor içimdeki son dişli canavar da, insanlıktan kaçıyorum bağcıklarımı bağlamadan,

Gülüyor içimdeki son umudun yansıması, tanrı dokunuyor bana göğüs kafesimdeki bir dinamit gibi.

Hissediyorum her şeyi, hissetmiyorum hiçbir şeyi, seviyorum herkesi, ölüyorum her kesim.

Korku ve panik birbirine sevdalı iki kalp gibi şaşırılmaz

''Haziran ayında göze giren şemsiye açılmaz.''




Önümde uzun dar patikalı yollar var yolun sonunda belirsizlik

Duygularım bileniyor, dövülüyor, eğitiliyor çelimsizlik.

Arap kızları camdan bakarken sarkıyor!

Arap kızları camdan bakarken korkuyor!

Gözlerimin içi yanardağ altına bakma/altı kara delik

Bu hissiyat ''Şiirin pis tarafından tutan serserileri aile yapar''

Kayan tüm yıldızlar adına tek bir dileğim,

Bize dayatılan tüm hiyerarşiyi sikeyim!

Parmaklarım arasında harmanladığım toprak ve çamuru silkiyorum.

Karıncalar ve sakıncalar beni tekrardan ayağa kaldırma gayretinde iken

Savaşmak bazen bir fırsat ve kaçırılmaz/ Arap kızları üzülmesin

''Göze giren şemsiye açılmaz.''